Sen rahat uyu Kurukafa Mehmet Efendi, çektiğin emekler boşa gitmedi. İzinden gelmeye devam eden torunların, sulama konusunda çığır açtığın bu yanık ovada şimdi teknolojinin son nimetlerini kullanıyorlar.
Bir gün gelecek, çiftçimizin en fazla cebini yakan mazot ve elektrik enerjisine para ödemesine gerek kalmayacak inşallah. Gidişat onu gösteriyor. Cuma günü, Hayıroğlu ile Küçükköy'ün arasında yer alan tarım arazilerinde, adına güneş enerjili mobil sistem dedikleri, yani istediğiniz yere taşınabilir seyyar sulama sistemlerinin tanıtımı vardı. Sulama sisteminde devrim bu dedim içimden. Tanıtım için Hayıroğlu'nun seçilmesi de merakımı celbetmişti ayrıca. Kurukafa Mehmet Efendi'nin hikâyesini bildiğim için buranın özellikle seçildiğini düşünmüştüm. Fakat işin aslı öyle umduğum gibi değilmiş, sadece güzel bir tevafuk olduğunu çok geçmeden anladım. Tarım Bakanlığı'nın kırsal kalkınma yatırımlarını desteklediği proje kapsamında, hibe desteğinden yararlanan Sadık Nurkoyuncu'nun tarlasında gerçekleşen buluşma beni biraz geçmişe sürüklemişti. Okuyucumu meraklandırdığımı biliyorum, niçin Kurukafa Mehmet Efendiyle konuya giriş yaptığımı ilerleyen satırlarda okuyunca bana hak vereceksiniz umarım.
Önce şu projeden, sulamada devrim diye düşündüğüm güneş enerjili mobil sistemden bahsetmek istiyorum. Altını çizelim önce; bizde, tarım açısından bakıldığında kıt olan iki önemli kaynağın su ve enerji olduğunu bilmeyen yoktur. Bunları dikkatli ve verimli bir şekilde kullanmazsak, hem üretimimiz sıkıntıya girer hem de maliyetimiz çok yükselir. İşte bunun için çareler arayan, yatırımlar yapan devlet ve özel sektör kuruluşları var ve ar-ge çalışmalarına çok büyük bütçeler ayırıyorlar. Güneş enerjisinden yararlanma, son yıllarda üzerinde en çok çalışılan alan haline geldi. Konya bu işin üssü konumunda şu an ve yakın bir zamanda da Karapınar havzasında akıl almaz gelişmeler olacağının sinyallerini alıyoruz.
İçinde var olduğum camianın da bire bir dâhil olduğu bu önemli konularda açıklamalar yapan İl Gıda Tarım Müdürü Seyfettin Baydar; Tarım Bakanlığımızın uyguladığı kırsal kalkınma yatırımlarına teşvik ve hibe desteği kapsamında çiftçimize aktarılan kaynaklar hakkında önemli bilgiler verdi. Sadece 2014 yılında, 197 yatırım projesine uygulanacak %50 hibe destek miktarının 3,3 milyon lira olacağını söyledi. Açılışında bulunduğumuz güneş enerjili mobil sistem sulama projesiyle 109 dekar alanın sulandığını; toplam bütçesi 38.420 TL olan bu yatırıma bakanlığımız tarafından 19.210 TL hibe desteği verildiğini bildirerek açılışı onurlandıran herkese ve proje ortağı Solimpeks yetkililerine teşekkür etti…
Solimpeks; güneş enerjisinden faydalanacağımız sistemleri üreten, yanlış bilmiyorsam 70 ülkeye ihracat yapan, alanında ülkemizin en büyük firmalarının başında gelen, Avrupa ve Dünya piyasasında da söz sahibi önemli bir marka değerimiz. Göğsümüzü kabartan bu gurur tablosunu, iki gün önceki tanıtım programında canlı yayında, Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Hakkı Karaca açıkladı. Başka önemli şeyler de söyledi ayrıca. Gelecek nesillerimize temiz bir dünya bırakma hedefiyle, doğayı kirletmeyen yenilenebilir enerji kaynaklarını insanımızın hizmetine sunmayı kendilerine şiar edindiklerini dile getirdi. 'Dünya'ya yeşil bir parmak izi bırakın' diye de çok hoş bir slogan üretmişler. Bu ifadelerin benim için çok değerli olduğunu söylemeliyim burada, çünkü her yıl petrol ürünleri için 63 milyar dolar dışarıya para ödüyoruz biz. Elbette güneş enerjisi şuan hepsinin alternatifi değil, fakat bu teknoloji öyle umuyorum ki bizim kurtarıcımız olacak ve hayatımızın her alanına girecek. Bu alanda ülkemize, milletimize hizmet üreten herkes başımızın tacıdır, şehrimizin ve ülkemizin tüm firmalarına başarılar dileriz.
Konya Ovasında bu yıl mobil sulama sistemi hibe desteği projesinden yararlanan dokuz çiftçiden biri olan Sadık Nurkoyuncu kürsüye geldiğinde, söyledikleriyle günün kahramanı olmuştu. O kadar doğal, o kadar bizden biriydi ki; doğaçlama söyledikleriyle herkesi kırıp geçirdi gülmekten. Çok mutluydu; çünkü projeden yüzde yüz verim almış, ayrıca Avrupa'da gördüğünde hep hayalini kurduğu, ülkemizde de hep görmek istediği bir projede halkına önderlik etmekten gurur duyduğunu söylüyordu. Sadece bu projede değil, çiftçi için yenilik olarak gördüğü her icadı ilk kendisinin almaya çalıştığını söyleyip yörede öncülük yaptığını dile getirdi. Pancar söküm makinası, biçerdöver ve değişik harman makinalarını köyüne ilk getirenlerden olduğunu söylüyordu. Bu projeye de hemen talip olup, başvurusunu yaptığını ve dokuz şanslı çiftçiden biri olarak desteklendiğini, bütün bu güzel hizmetler için devletimize duacı olduğunu söylerken büyük alkış alıyordu. Güneş enerjisi depo eden enerji panellerinin monte edildiği seyyar aracı, jipin arkasına takıp istediği arazisine taşıdığını söylerken gözlerinin içi gülüyordu. Herkese vakit geçirmeden bu sisteme başvurmalarını öneren Sadık Amcamız, güneşli havada olduğu gibi, sistemin bulutlu ve kapalı havalarda da yüksek verimle çalıştığını iddia etmişti. Gerçekten de kapalı ve yağmurlu bir havada tanıtım programı yapılmıştı ve sistem çalıştırıldığında saymadım ama çalışan yağmurlama tabancası sayısı 25'ten aşağı değildi…
Hülasa, güneş enerjisi bizim geleceğimizdir. Ülkemiz, özellikle de şehrimiz müthiş bir potansiyele sahip. Bu projeler sahiplenilmeli ve desteklenmeli. Çalışan üretenleri, emeği geçenleri kutluyorum. Haftaya bu konunun devamında, çok ilginizi çekeceğini düşündüğüm, Kurukafa Mehmet Efendinin hayatını adadığı 120 sene önceki sulama projelerinde buluşmak dileğiyle hoşça kalın…
M. Yavuz ÇOLAK