Çobanyıldızı doğduğunda belki çoğu bebekti. Bugün onlardan bir gurup üniversite öğrencisi gençlerle birlikte Çumra Şeker Fabrikası Kampusunda Torku'nun tesislerini gezdik. Kurumumuzda staj yapan gençlere rehberlik ettiğimiz bir teknik geziden aklımda kalanları yazmam gerek, çünkü çoban yıldızımızın şavkı göz kamaştıracak parlaklığa ulaşmış durumda.
Artık 60 yaşına merdiven dayamış bir ihtiyar delikanlı olarak hem gençlere örnek olmak hem de 'Okumanın yaşı yoktur' özdeyişimize inanarak, Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji bölümüne kayıt yaptırmıştım. Son iki yılda yazılarıma ara vermek zorunda kalmış, deyim yerindeyse ortadan kaybolmuştum. Allah yüzümüze baktı başardık çok şükür, içimde kalan bir uhdeyi gerçekleştirmiş olmanın huzurunu yaşıyorum. Açıklarımı kapatacak, ihmal ettiğim bazı işleri yapacak bol zamanım olacak artık, yazılarımı beğenen okuyucularıma kavuşmak ne güzel.
Bugün 45 fabrikaya ulaşmış, yüz binlerce insanımıza iş aş üreten, 60 bin çiftçi ailesinin omuzlarında yükselen bir gurur abidesine sahip olmak nasıl bir duygudur acaba? Tarım, hayvancılık, enerji ve gıda sektöründe; içerde ve dışarda rakipleriyle boy ölçüşecek, rekabet edebilecek dünyada başka bir çiftçi kuruluşu var mı bilmiyorum. Bugün duyduklarım, şahit olduklarım göğsümü kabarttı gerçekten.
Sadece Çumra Kampusunda 13 fabrikası olan Torku'nun doğup büyüdüğüm ilçeme neler kattığını tahayyül ettiğimde; işsizliğe, yoksulluğa, sosyal sorunlara, sanayi yatırımları ve çarpık yapılaşmaya karşı dev adımlar atarak ilçemize yepyeni bir boyut kazandırmıştır. Konya merkez ve ilçelerine yatırımlarını yayarak, doğru yere doğru tesisi kurarak dengeli bir istihdam politikasıyla ekonomiye can vermeye devam ediyorlar. Çumra Şekerin bünyesinde dünyada sadece Hollanda ve bizde kurulu olan ultra klimalı sera sistemi başlı başına bir makale konusu mesela, Recep Başkana ulaştırılmasını istediğim bir talebimi ilettim. Doğrudan satış mağazalarında domates ve kapya biberin yanında salatalık, yeşilbiber ve fasulye de bulmak istiyoruz. Nedeni şu ki; seralarda zirai ilaç yerine biyolojik mücadele yapıldığını öğrenmek, en büyük müjde gibiydi bugün.
Atıştırmalık olarak adlandırılan bölümde, teşhir vitrininde gördüğümüz tam 380 çeşit ürünün sağlıklı, gıda güvenliğini gerektiren tüm koşullara uyularak üretildiğini duymak ayrı bir güven duygusu veriyor insana. İnsan sağlığı açısından pancar şekerinin önemi üzerinde çok durularak anlatıldı ve kamuoyu talep ve baskısıyla ilaç sektörüne de gerekli şekerin üretildiğini duymaktan onur duyduk. Torku bir kere daha ufkumuza çoban yıldızından daha parlak, güneş gibi doğdu adeta.
Çevreci özelliğiyle; insan, bitki ve hayvan sağlığına verdiği önemi bir düşünün. Çevreye zarar veren hiçbir atık madde üretmediği gibi tüm çıktıları yeniden değerlendirerek biyolojik yaşamı destekleyen bir kurumun karşısında elimi göğsüme koyup saygıyla eğilmek geliyor içimden. Şu bağrı yanık ovada 19 milyon ağaç yetiştiren başka bir babayiğit var mı? Bir zamanlar tepesine konacak bir ağaç dalına muhtaç yuvasız kuşlara, içinde saklanacak bir çalı bile bulamayan tavşanlara içinde barınacağı yeni bir dünya kuran o mübarek insanlara selam olsun. Kara dumanların yükseldiği, feryadı gökyüzünü saran yanarak canını veren mahlûkatın vebaliyle kıvrandığımız ovalarda artık sığınacakları güvenli bir liman var. Yaban hayatının geliştiği Torku ormanlarının yanından ne zaman geçsem Recep Konuk Başkana ve emeği geçen herkese dua ediyorum. Allah ahiretinizi de dünyanızı da mamur eylesin bu güzel amellerinizi mizanınıza koysun inşallah.
Gezimize katılan Ziraat Fakültesi, Veteriner Sağlık ve Gıda bölümlerinde okuyan öğrenciler evlerine çok mutlu döndüler bugün. Çumra Şeker Kampusunun Müdürü Dede Ülker, İdari işlerden sorumlu İshak Çam ve Hakan Yıldız bize bugün kurumlarında gönüllerini açtılar, çok samimi bir ortamda ağırladılar. Onlara minnet ve şükran duygularımla öğrenciler ve kurumumuz adına yürekten teşekkür ediyorum. Gençler güzel sorularla Torku Ailesini tanımaya çalıştılar. Muhteşem bir sunum ve rehber hizmetiyle her soruya cevap buldular. Uzun uzun notlar alan bu gençlerden umutlandım ve konuya bakış açıları hoşuma gitti. Allah ülkemizin geleceği olan bütün gençlerimizi bize bağışlasın, onları iyi yetiştirip ülkemizi muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracak bir nesille milletimizi ödüllendirsin.
Sayfalar dolusu yazsam bitmez bu başarı öyküsü. Hayal bile edemediğimiz noktalara taşıdılar, bir tek şeker fabrikasından 45 fabrikaya ulaştılar, çiftçilerimizin önüne düşen bir kahramanın yaktığı meşale artık dünyanın her yerinden görülüyor. Recep Konuk, çiftçimizin başına kondurulan bir taçtır benim gözümde, Allah yolunu aydınlatsın inşallah. Selam ve saygıyla kalın sağlıcakla…
27 Temmuz 2018
M.Yavuz ÇOLAK