Gizemli bir şehirdir Konya. Dağında, bağında; ovasında, çölünde neler gizler bilinmez. Uzun yıllardır açlık, kıtlık kimsenin aklına gelmedi bu topraklarda. Nasıl olsa ambarımız var, bereket pınarımız var dediğimiz yerdir burası. Dileriz ovada ezber bozulmaz ve ambarımız boş kalmaz! Neden böyle bir vehme kapıldım? Çünkü tüm olumsuzluklar bir araya geldi bu sene, yaşanabilecek şanssızlıkların hepsi sırayla başımızdan geçti. Yapacak bir şey yok, veren de alan da Yüce Yaradandır. Biz kul olarak üzerimize düşeni yapıp sebebini işledik ve sonucunu merakla beklediğimiz hasada başladık. Rabbimiz şu mübarek günlerde çiftçimizin yüzünü güldürsün inşallah, emeklerini karşılıksız bırakmasın…
Dilek ve temennilerimi sunduktan sonra bugün okuyucularıma çilek diyarı Hüyük'te Çamlıca Mahallesinden izlenimlerimi aktarmak istiyorum. 42 Konya Televizyonuyla birlikte 20 Haziran'da Hüyük'teydik. Mevsim meyveleri arasında tezgâhların en gözde ürünü çileğin Hüyük'teki yol hikâyesini paylaşmak üzere huzurlarınızdayım. Çilekle birlikte Çamlıca Mahallesini de hafızalarınızda canlandırmaya çalışacağız. Orada şahit olduğum özgün halk hikâyeleri var ve beni çok etkileyen böylesi öyküleri hep halkın içine karıştığımda öğrendim. Çok şanslı hissediyorum kendimi; karış karış gezdiğim memleket köşelerinde sevgi dolu, umut dolu, çokça da hüzün dolu nice yol hikâyeleri derledim. Yeri ve zamanı geldikçe onları sizlerle de paylaşacağız…
Gezip gördüğüm yerlerde bir ayrıntı dikkatimi çekiyor; bir yerleşim alanının tarihi ne kadar eskiye dayanıyorsa, arazileri de o oranda bölünmüş, küçülmüş oluyor. Hüyük buna tam bir örnek ve küçük ölçekli tarım arazilerinin en yoğun olduğu ilçelerimizden biri. Bölüne bölüne ideal tarım alanı özelliğini yitirmiş olan bu verimli bölgede üretim zaman içinde sıkıntıya girmiş, dolayısıyla çiftçiler de umduğunu bulamaz olmuş. Bu durum dışarıda tarım işçiliği geleneğini başlatmış. Bu arada küçük parsellere uygun ürün arayışına da devam edilmiş ve mucize meyve çileğin ilk işaretleri 1990'lı yıllarda alınmaya başlamış. Bahçelerde ufak ufak mandallarda, halk arasında 'Osmanlı Çileği' adıyla bilinen ilk çeşit denemeleri sonuç vermeye başlayınca, yörenin önder çiftçileri ile onlara destek veren kurumlar el ele verip bölgeyi çileğin üssü haline getirmişler.
Bilgisine başvurduğum Hüyük İlçe Tarım Müdürü Yücel Doğan; 2006-2007 yıllarında çileğin atağa geçtiğini söyledikten sonra: "Bu işin miladı damla sulama sistemleri ile malç naylonunun üretime dâhil olmasıdır diyebilirim. Biz gurbette çoluk çocuk nafaka peşinde, naylon çadırlarda, ilkel koşullarda hayat kavgası veren insanımızı memleketine, toprağına döndürmenin bir yolunu aradık hep. Göçü tersine çevirmenin, insanımızı doğduğu yerde doyurmanın peşine düşmüştük. Ve en küçük birim alandan en yüksek geliri getirecek sihirli ürünü keşfettiğimizde, hedefi on ikiden vurduk. Şimdi sıra çileğin en iyisini, en sağlıklısını, iklim ve toprak yapımıza uygun verimi yüksek çeşitleri bulmaya gelmişti. Organik çilek üretebilir isek pazar payımız artacak, ürünümüz değerince satılacaktı… İşte her aşamasında işin içinde olarak, üreticimizin yanında omuz omuza bu günlere getirdik bu işi. Bugün 12 bin ton çilek üreten bir Hüyük var elimizde ve hedefimiz 15 bin tona ulaşmak. Bir başka hedef daha koyduk önümüze; şimdi sırada Lavanta üretimi var. Ar-ge çalışmalarını tamamladık, üniversiteler, araştırma kurumları ve sektörde payı olanlarla görüştük. Bu yıl ilk deneme üretimine başlayacağız. Tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliğine çok yatkın bir bölgede olduğumuza inanıyoruz. Alternatif ürün arayışımız sürüyor, yenilikleri uygulamaya istekli, cesaretli çiftçilerimiz hep yanımızda. Hevesli çiftçilerimizi gruplar halinde götürüp, üretim alanlarını görmelerini sağladık. Öte yandan hayvancılığımızı da daha iyi noktalara taşımak için sürekli yenilik ve proje peşinde koşturuyor, işletmelerimizi büyütmenin daha modern hale getirmenin çabası içindeyiz. Bütün bu çalışmalarımızda hep yanımızda bulduğumuz, desteğini bizlerden esirgemeyen İlçemiz Kaymakamı Sayın Bayram Türker'e çiftçilerimiz ve kurumumuz adına saygıyla minnetle teşekkürlerimi sunmak istiyorum" diyerek bitirdi sözlerini.
Söyleşisine geniş bir paragraf ayırdığım İlçe Müdürü Yücel Doğan hakkında bir iki cümle daha etmeden geçersem kendisine haksızlık etmiş olurum. Çünkü onu hep bir çaba içerisinde, halkın arasında gördüm. Köyümde güvenli gıda üretiyorum projesiyle dikkatlerimizi çekmişti. Genç, dinamik iyi de bir ekibi var. Organik çilek çalıştayının altından başarıyla kalktılar ve yeni projelerin peşinde olduklarını, lavanta üretiminde de çok güzel sonuçlar alacaklarına inandıklarını söylediler… Ne diyeyim yıldızınız parlasın, siz başarın biz de bu satırlarda sizlerin kulaklarını çınlatmaktan onur duyarız. Yolunuz ve bahtınız açık olsun…
Değerli okuyucularım, yazdığım yazıların en güzel bölümlerini hep sonraya saklamışımdır. Bizim halkımız çekilen sıkıntı ve dertlerini bir kelimeyle ifade etmek istediğinde, adını 'ÇİLE' koyar. Beğeneceğinizi umduğum, çilesini çilekle aşanların hikâyesinde, Çamlıca anılarıyla yeniden buluşmak dileğiyle, hoşça kalın…
M. Yavuz ÇOLAK