Uçsuz bucaksız ovanın kıyısında, köşesinde neler oluyor; buğdayımız, samanımız yetecek mi? Ambar dolu mu, boş mu acaba derken hasadın ucu göründü çok şükür. Kara bulutları dağıtacak güzel neticeler alırız da; Yüce Rabbim yoklukla, kıtlıkla çetin imtihanlara koşmaz inşallah. Nefsimizle baş etmeyi öğrenmeye çalıştığımız şu hikmetli ayın sonunda çifte bayram yaşamayı Allah hepimize nasip etsin.
Yazılarımı okuyanlar bilir; memleketin çiçeği böceği, üreticinin emeği alın teri benim ilgi alanıma giren konulardır. Bir yandan gezi ve inceleme yazılarımla ülke gündeminden bunalmış okuyucuya alternatif sunmaya gayret ederken bir yandan da tarihi ve kültürel değerlerimizi, geleneklerimizi halkın hafızasında diri tutmaya faydası olacak konuları yazmaya çalışıyorum. Aralarında büyüdüğüm çiftçinin köylünün dert ve sıkıntılarını, başarı öykülerini, hayal ve düşlerini yazmayı da boynumuzun borcu biliyoruz. Onlar olmasa ne yer, ne içerdik acaba? Allah onları başımızdan eksik etmesin…
Son üç haftalık periyotta, önce Hüyük'te çileğin yol hikâyesini huzurlarınıza getirdik. Ardından, Çölyak Hastalarını yakından ilgilendiren ve deneme üretimi yapılan 'Karabuğday' hakkında bilgi toplamak üzere Akören İlçemize gittik. Aynı gün Meram Güneydere'de yine deneme üretimi yapılan organik soya tarlasındaydık. Son olarak da geçen hafta rotamızda Güneysınır İlçemize bağlı Alanözü Mahallesi vardı. Orada da ilginizi çekecek konular var. Yeni bir nohut çeşidi deneyerek üretim rekoru kıracağını söyleyen iddialı bir önder çiftçimizi tanıyacaksınız. Ve 1000 yaşını aşmış, asırlara meydan okuyan bir ardıç ağacının öyküsünü yazacağız.
Önce organik tarımla uğraşan, tanınmak ve ürettiklerini tanıtmak için yılmadan mücadele veren insanlarımız hakkında düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Yılmadan mücadele veriyorlar diyorum, çünkü Konya kamuoyu henüz bu konuya duyarlı değil. Hâl bu ki ilimizde şuan 1250 üretici; organik ürünler yetiştirmenin, tüketicinin sofrasına sağlıklı seçkin ürünler sunmanın gayreti içindeler. 2012 Yılından buyana, Meram Belediyesinin Melikşah Mahallesinde yaptırdığı 'Organik Ürün Pazarı' Cumartesi günleri halkın hizmetinde olmasına rağmen, tüketicinin ilgisi herhangi bir semt pazarından öteye geçememiş. Organik şartlara uyularak üretilen meyve, sebze ve hayvansal ürünler; yumurta, peynir, bal, tıbbi ve aromatik bitkiler gibi daha birçok ürünün farkı, halkın nazarında henüz fark edilememiş durumda maalesef. Bu konunun anlaşılması zaman alacak elbette, sabretmek gerek. Tüketiciler de imkânı elverdiği ölçüde sağlıklı olan ürünü tercih edecek ve değerli olan ürünlerin maliyetinin fiyatına yansıyacağını kabul edecektir. Saydığım olumsuzluklara rağmen bu meseleye baş koyan, konuya asılsan kişi ve kurumlar var. İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü bu konuda başı çekiyor ve her türlü desteğiyle üreticinin, tüketicinin yanında. Keza Meram Ziraat Odası Başkanlığı da, Organik Tarımı sahiplenen ve çiftçisini teşvik eden bir kurum. Yeni kurulan 'Organik Tarım Derneği' başkanlığına da getirilen Oda Başkanı Ali Ataiyibiner tam bir tarım gönüllü ve sevdalısı, gayretli bir insan. Başarılar diliyoruz kendilerine ve tüm üreticilerimize inşallah.
Organik Tarım uygulaması yapılan bölgeler içerisinde yer alan Akören'de ilk deneme üretimi yapılan 'Karabuğday' hakkında tanıtım amaçlı bir program düzenlenmişti. İlgi çekici bir programdı ve hiç fikrimin olmadığı bazı konularda çok yararlı bilgiler edindim. Meğer Karabuğday, Çölyak hastaları için hayati öneme haiz bir bitkiymiş. Çölyak hastaları; buğday ve diğer tahılların yapısında yer alan 'Gluten' adı verilen bir proteine karşı duydukları alerji yüzünden, normal ekmek ve unlu mamulleri tüketemiyorlar. Bugün ülkede 300 bin Çölyak Hastası insanımızın olduğunu, üzülerek öğrendim. Hayatı zorlu geçen bu şanssız insanlarımız bir yandan da tüketebileceği özel ürünlerin temininde güçlük çekiyorlar. Üstelik çok pahalıya mal ettikleri o ürünleri her yerde bulamıyorlar. Bir kilogram karabuğday ununa 10 liranın üzerinde para ödediklerini duydum. İşte bunun için glutensiz bir bitki olan karabuğdayın üretimi önem arz ediyor. Rusya, Ukrayna gibi ülkelerden ithal ettiğimiz bu ürün aslında en iyi bizim tarım alanlarımızda üretilebiliyormuş. Bu bilgiyi de Bahri Dağdaş Araştırma Enstitüsü konu uzmanlarından öğrendim. Akören'deki deneme üretiminden, dünya ortalamalarının üstünde verim beklediklerini söylediler. Tanıtım programında bir konuşma yapan İl Tarım Müdürü Seyfettin Baydar, çok güzel mesajlar verirken; uygulamakta oldukları projeleri, bir sosyal sorumluluk projesi olarak değerlendirdiklerini bildirdi. Konya'nın potansiyeli çok yüksek bir il olduğunu, ülkenin talep ettiği ürünlere iklim şartları ve suyumuzun elverdiği ölçüde çok büyük oranda karşılık verdiklerini söyledi ve üretimi yaygınlaştırarak karabuğday açığının tamamını karşılamaya talip olduklarını da belirtti.
Aynı gün Meram Güneydere'de deneme üretimi yapılan organik soya fasulyesi için de görüşlerine başvurduğumuz İl Müdürü Seyfettin Baydar; çok büyük açığımız olan bu harika ürünü Konya tarımına kazandırmayı çok istediklerini söyledi. Gıda sektörü, yem sanayisi ve birçok alanda talep edilen soyayı özellikle büyük ölçekli tarım alanlarımızda, Karapınar ve Kadınhanı gibi ilçelerimizde endüstriyel anlamda ürettirmek için çalışmalar yaptıklarını dile getirdi. Bunu başardığımızda, hem çiftçimiz hem ekonomimiz çok büyük kazanımlar elde edecektir dedi ve organik tarıma desteğin süreceğini söyledi…
Bayramdan sonra benzer konularla, Güneysınır Alanözü gezi notlarımla karşınızda olmak ümidiyle, şimdiden herkesin Ramazan Bayramını tebrik ediyorum…
M. Yavuz ÇOLAK